Adalet Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda
6 mins read

Adalet Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, gayelerinin, milletin devlete olan güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel getirilmemesi olduğunu belirtti.

Adalet Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde milletvekilleri görüşlerini dile getirdi.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, davaların bitmediğini, istinaftaki dosyaların sonuçlanmadığını öne sürdü.

Damga vergisinin iptaline ilişkin bir firmanın dava açtığını anlatan Şahin, aynı konuda mahkemelerin farklı karar verdiğini söyledi.

Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu belirten Şahin, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesinin Can Atalay kararlarına ilişkin, “İki mahkeme arasında görüş ayrılığı görmüyoruz.” dedi.

HEDEP Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, tutuklu ve hükümlülerin temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını savundu.

Cezaevlerinde içme suyu sorunu yaşandığını ileri süren Bozdağ, bu konuda verdikleri soru önergelerine cevap verilmediğini söyledi.

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, demokrasinin, hukuk ve adalet üzerinde yükseleceğini kaydetti.

Avukatların bazı taleplerinin bulunduğunu aktaran Akay, şöyle konuştu:

“Avukatların, soruşturma aşamasının uzamaması için delil toplama hakkının verilmesi talebi var. Avukatlar, noterlere devredilen yetkilerin bir kısmının kendilerine devredilmesini, Avrupa’da olduğu gibi ‘aslı gibidir’ işleminin yapılabilmesinin önünün açılmasını bekliyor. Avukatların, ödedikleri KDV oranlarının indirilmesi talebi var.”

“Tarafsız ve bağımsız yargı düzeninin tesis edilmesi sağlanmıştır”

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, güçlünün değil haklının korunmasının devletin temel görevlerinden olduğunu vurguladı.

Hukuk ve yargı sisteminde köklü düzenlemeler yapıldığına işaret eden Aksu, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle daha demokratik ve adil, tarafsız ve bağımsız yargı düzeninin tesis edilmesi sağlanmıştır. 16 Nisan 2017 halk oylamasında kabul edilen anayasa değişikliği ile yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığı da anayasal kural haline getirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle başlatılan idari yapıdaki değişimin sistemin özüne ve ruhuna uygun demokratik, katılımcı ve kapsayıcı yeni anayasa ile taçlandırılması gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde hak ve özgürlükleri öne çıkaracak yeni anayasa yapmak öncelikli hedeflerimizdendir.”

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, vatandaş odaklı kalite yönetimi anlayışının hukukta da uygulanmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

İyi yönetilen adalet sisteminin kamu hizmetlerinin kalitesini artıracağına işaret eden Gürban, adalet alanındaki reform ve uygulamaların tüm devlet mekanizmalarında hissedileceğini belirtti.

Gürban, “Adalet yönetiminde yeni teknolojilerden yararlanılması yeni ivmeler kazandıracak, adli süreçlerde etkinlik ve verimlilik artışına yol açacaktır.” diye konuştu.

“En büyük dayanağımız milletimizin iradesidir”

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, Türkiye Yüzyılı’nı adaletin de yüzyılı yapmak için çalışacaklarını belirtti.

Yargıda reform sürecinin kesintisiz sürdüğünü ifade eden Kırkpınar, 2002’de 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayısının 24 bini geçtiğini, adalet teşkilatındaki personel sayısının ise 200 bine yaklaştığını söyledi.

Yaşar Kırkpınar, Meclis’in kapısına kilit vurulduğu, milletvekillerinin istiskale maruz bırakıldığı, başbakanların, bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemlerin geride kaldığını vurguladı.

Yapılan düzenlemelerle temel hak ve hürriyetleri daha fazla güvence alındığını aktaran Kırkpınar, şöyle devam etti:

“Tek gayemiz, milletimizin devletine olan güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel getirilmemesidir. Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla en önemlisi de milletimizle birlikte, hepimizin en büyük teminatı ve güvencesi olan adaleti daha da güçlendireceğiz. Her zamanki gibi en büyük dayanağımız ve güven kaynağımız yüz yıllardır farklılıklarını zenginliğe dönüştürerek bu toprakları vatan kılan milletimizin derin ve engin iradesidir.”

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmadığını savundu.

İşkence ve kötü muamelenin sorgulanmadığını ileri süren Yeneroğlu, vatandaşların adalet talebinin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

Komisyon Başkanı Muş’tan HEDEP’li Cupolo’ya tepki

HEDEP Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Türkiye’nin Suriye’de terör operasyonları yürüttüğü bölgelere “işgal edilen yerler” demesi üzerine Komisyon Başkanı Mehmet Muş, “Siz Suriye’nin değil, Türkiye’nin milletvekilisiniz. İstediğinizi söylüyorsunuz, yalan yanlış, senaryo uyduruyorsunuz. Siz Türkiye’den haklarınızı alıyorsunuz, buranın vatandaşısınız, buranın parlamentosunda oturuyorsunuz ve bu ülkeye ‘işgalci’ diyorsunuz, ‘Suriye’de işgal ettiği topraklar’ diyorsunuz. Kendi kendinize uydurmuşsunuz bir şey.” karşılığını verdi.

Türkiye’nin güneyinde PYD’nin bulunduğunu ve ABD tarafından yerleştirildiğini ifade eden Muş, şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekili PYD’nin haklarını savunuyor ve kendi ülkesini işgalci olarak nitelendiriyor. Asla kabul edilemez. Çok kötü bir ifade. Komisyon Başkanı olarak bu ülkenin menfaatlerini savunmaya devam edeceğim. Ama bir Türkiye Cumhuriyeti milletvekilinin kendi ülkesini işgalci tanımlayıp, Suriye’de bulunan terör örgütünün menfaatlerini savunması kadar yüz kızartıcı bir şey duymadım. Yazıklar olsun. Ettiğiniz yemini de size hatırlatıyorum.”

Bu sırada AK Parti ve HEDEP milletvekilleri arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir